Savaş Hazırlıkları
Bedir Savaşı’ndan fazla bir zaman geçmemişti ki, Mekke’deki müşrikler intikam almak için diğer Arap kabilelerinin desteğiyle birlikte 3.000 kişilik bir ordu topladılar. Bu sırada Peygamber Efendimiz’in Mekke’de bulunan amcası Abbas, durumu Müslümanlara bildirdi.
Peygamber Efendimiz, harp meclisini toplayıp istişarelere başladı. Kendisi şehir savunması yapmak istese de, çoğunluğun kararıyla müşrik ordusunun üzerine gidilmesine karar verildi.
Orduların Düzeni
Peygamber Efendimiz, orduyu Uhud Dağı’nın yanına getirdi. Sancağı Mus’ab bin Umeyr’e, süvari komutanlığını Zübeyr bin Avvâm’a ve ordu komutasını da Hz. Hamza’ya verdi. Ayrıca, 50 okçuyu da Abdullah bin Cübeyr komutasında Ayneyn Tepesi’ne yerleştirdi. Peygamber Efendimiz okçulara şu emri verdi: “Siz bizim arkamızı muhafaza edeceksiniz, düşman yenilsin veya galip gelsin, benden haber almadıkça buradan inmeyeceksiniz.”
Müşrik ordusu da Müslümanların karşısına gelmişti. Müşrik ordusunun sağ koluna Halid bin Velid, sol koluna İkrime bin Ebu Cehil ve süvarilerin başına da Safvân bin Ümeyye komuta ediyordu.
Savaş Başladı
İntikam hırsıyla yanan müşrikler, fazla beklemeden saldırıya geçtiler. Hz. Peygamber’in emriyle Müslümanlar’da tekbirler getirerek düşman üzerine hücum ettiler.
Sayı ve teçhizat bakımından Müslümanlardan üstün olan müşrik ordusu, her geçen dakika daha fazla kayıp veriyordu. Müşrik ordusu daha fazla dayanamayarak toplu bir şekilde geri çekilmeye başladı. Müslümanlar, bir süre düşmanı kovaladıktan ve zaferlerinden emin olduktan sonra ganimetleri toplamaya başladılar.
İtaatsizliğin Bedeli
Düşmanın geri çekildiğini gören okçular, yerlerini terk ederek ganimet toplamaya gittiler. Tepede sadece komutanları Abdullah bin Cübeyr ve beraberindeki 7 kişi kaldı.
Okçuların tepeyi terk ettiğini gören Halid bin Velid, okçuların bulunması gereken tepenin etrafından dolanarak Müslümanların arkasından saldırdı. Tepede kalan okçular onları engellemeye çalışsa da, hepsi şehit edildi. Kaçmaya çalışan düşman askerleri de bu durumu görünce hemen geri dönüp tekrar saldırıya başladılar. Müslümanlar arada kalmıştı. Bu sırada Peygamberimizin amcası ve ordu komutanı Hz. Hamza, Vahşi isimli bir kölenin attığı mızrak sonucu hayatını kaybetti. Hz. Hamza’nın şehadetinin ardından Müslümanlar dağılmaya başladı.
Peygamber Efendimizin Yaralanması
Bir grup müşrik, Hz. Peygamber’in olduğu yere doğru saldırıyor, Müslümanlar ise Peygamber Efendimizi korumaya çalışıyordu. Bu sırada müşriklerden Utbe, Hz. Peygamber’e büyük bir taş fırlattı. Bu taş Peygamber Efendimizin yüzüne isabet etti, miğferi kırılıp yanağına battı ve bunun sonucunda Peygamberimizin bir dişi kırıldı. Yaralanan Peygamber Efendimiz bir çukura düştü. Bunu gören müşrikler, “Muhammed öldü!” diye yaygara çıkardılar. Sahabe efendilerimiz, Peygamberimizi çukurdan çıkarıp yaşadığını her tarafa haykırdılar. Bunun üzerine müşriklerin sevinçleri kursaklarında kaldı. Sahabeler, Peygamberimizin etrafında toplanıp adeta etten bir duvar ördüler.
İslam ordusu Uhud Dağı’na doğru geri çekilmeye başladı. Dağa çıkan Müslümanlar, müşriklerin geçmesine izin vermiyordu. Müşrikler, daha fazla kayıp vermemek için Mekke’ye dönmeye karar verdiler.
Uhud Savaşı’nda Müslümanlar 70 şehit vermişti. Müşriklerden ise 45 kişi öldürülmüştü.
darkhbr sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.